16 Ağustos 2014 Cumartesi

ATEİZM BAĞLAMINDA PROPAGANDA

Sizlere bugün çok kompleks bir olaydan bahsedeceğim.  Bu sebepten dolayı nereden başlasam bilemedim işin doğrusu. Birazdan anlatacaklarım kimine göre deli görüşü. Sen de biraz deliysen şiddetle okumalısın derim…
   Propaganda nedir?  Propaganda insanların düşünce ve davranışlarını etkileyen mesajlar bütünüdür. Propaganda yapan insanlar genelde bu işlemi bilinçli olarak yaparlar. Peki, ya bilinçsizce birilerinin propagandasına kukla olduysanız? İşte olayın rengi tam olarak burada değişiyor. Propaganda kuklası olarak kullanılan insanlara ve propaganda konularına parantez açmaya kalksak sanırım blog değil kitap yazıyor olurdum. Ama gelin Türkiye’de yaşayan ateistlerin bu vatanı nasıl bir propagandaya maruz bıraktığı konusuna sizlerle bir parantez açalım…
   Öncelikle tüm samimiyetimle şunu söylemeliyim ki bütün inançlara ve görüşlere saygım sonsuzdur. Şimdi konuya dönecek olursak, Ateizimi destekleyen bilim adamları, profesörler, okur yazar elit kitle, mensubu oldukları bu inanış biçimini kendilerince en kötü ihtimalle üç aşağı beş yukarı açıklayabilir, en iyi ihtimalle var oluşun en büyük teorilerinden biri olan big bang teorisinden tutun felsefe,biyoloji, sosyoloji gibi bilim dallarını öne sürerek yine kendilerince makul açıklamalarda bulunabilirler. Toplumun elit kesiminin sergilediği bu tutum;  evrenin, hücrenin ve atomun varlığından dahi haberi olmayan  ilk okuldan bile mezun olamamış ve kendini marjinal göstermeye çalışan cahil bir zümreyi farkında olmadan peşinden sürüklemiştir ve bu zümreyi yine farkında olmadan propagandaya maruz bırakmıştır.
  Gelelim bu konuya takma sebebime. Burada göz ardı edilen çok önemli bir mevzu bahis söz konusu. Türkler Müslümanlığın dünyadaki en büyük koruyucusudur. Bugün Ortadoğu’daki birçok ülke hala Müslüman ise bunu Osmanlı devletine borçludur. Osmanlı devleti, şuanda olduğu gibi o zaman ki jeopolitik konumuyla da Asya ve Avrupa arasında çok uzun yıllar köprü görevi görmüştür sizinde bildiğiniz gibi. Şimdi diyeceksiniz ki ne alaka. Şöyle ki; Türkler haçlı seferlerini defalarca durdurmuştur. Hıristiyanlığın Ortadoğu topraklarında egemen olmasına asla izin vermemiştir. 1789 Fransız ihtilali sonrası modern toplumlar inşa edilmiş olsa dahi değişmeyen bazı gerçekler hala sürekliliğini korumaktadır. Bunlardan en önemlisi Müslümanlık-Hıristiyanlık çatışmaları hiçbir zaman son bulmamıştır ve hiçbir zamanda son bulmayacaktır. Çünkü iki kitapta dini yaymayı emreder.  İşte büyük imparatorluklardan ta bu zamanlara kadar devam eden bin yıllık kavganın sebebide bilindiği üzere budur. Bu kavga asla bitmeyecektir.  Ancak son zamanlarda sıcak savaş döneminin sona ermesi, medeni yaşam biçimlerinin ve seküler toplumların inşa edilmesi bu durumu biraz göz ardı etmemize sebep oldu. Bu kavgayı unutmamız ve dolayısıyla toplumun elit kesiminin farkında olmadan marjinallik adı altında cahil tabakaya dayattığı propagandanın ne kadar tehlikeli  olduğunun farkında mısınız? Yoksa bunlar bir deli görüşü mü? Orası size kalmış. Yinede bu bağlamda asıl tehlikeli olan propaganda değil, Türklerin Müslümanlık çatısı altında dış dünyaya karşı eskisi gibi birlik olamamasıdır.Yani  ister ateşe tap, ister puta, ister Ateist ol, istersen de Deist ol ama Türklüğünden ödün veremezsin arkadaş. Kabul etsen de etmesen de her Türk vatandaşı en afili profesöründen cahiline kadar neye inanırsa inansın dış dünyaya karşı Müslümanım demek durumundadır. Bin yıldır süre gelen bu mücadelede hiçbir zaman benliğinden ödün vermeyen Fatih’in Sultan Süleyman’ın Yavuz’un, kısacası atalarımızın bize bıraktığı bu mirası korumak ve dünyaya karşı bu noktada Müslümanım demek hepimizin boynunun borcudur. Ülke elden gidiyor demeçleri çoğunuza masal gibi geliyor  ama hiçte öyle değil. Bu ülke üzerinde çok kirli oyunlar oynanıyor. İnsanlar haberi olmadan kimi zaman propagandaya maruz bırakılıyor, kimi zamanda piyon olarak kullanılıyor. Her an  tetikte olmamız lazım, uyanık olmamız lazım ve kendi tarihimizi çok iyi bilmemiz lazım.Çünkü tarihini bilmeyen ve vatanı için fedakarlıklar yapamayan  bir toplum asimile olmaya mahkumdur!


ÇAĞATAY BELLİGÜÇÜK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder